SİTEMİZE İLAN VERMEK İÇİN EKRANIN SAĞ ÜST KÖŞESİNDE BULUNAN WHATSAPP BUTONUNA TIKLAYARAK BİZİMLE İLETİŞİM SAĞLAYABİLİRSİNİZ

Güngören Escort Selin, 26 yaşında, Güngören’in hareketli sokaklarında bir bahar esintisi gibi süzülen bir kadındı. Platin sarısı saçları, omuzlarından beline altın dalgalar halinde iniyor, loş ışıkta pırıldıyordu. Safir mavisi gözleri, hem naif bir hüzün hem de cüretkâr bir tutkuyla doluydu; bakışları, karşısındakini büyülüyordu. Fildişi teni, siyah mini elbisenin altında parlıyordu; elbise, kalçalarını sıkıca sarıyor, dantel külotun ipi uyluklarında gizlice dans ediyordu. Göğüsleri, dolgun ve diri, elbisenin derin dekoltesinde kabarık duruyordu. Güngören’de escort olarak çalışıyordu, ama bu onun için bir işten öte, arzularını özgürce sergilediği bir sahneydi.
Güngören’de, bir apartmanın beşinci katında, modern ama sıcak bir dairede yaşıyordu. Loş lambalar, ipek perdeler ve yumuşak bir koltuk, onun sığınağıydı. Güngören Escort Selin, müşterilerini özel bağlantılarla buluyordu. Bir akşam, yeni müşterisi Arda ile buluşacaktı. Arda, 32 yaşında, esmer, atletik yapılı, bir teknoloji firmasında çalışan, stresli hayatından kaçmak isteyen bir adamdı. Selin’in çekici görünümü ve samimi enerjisi, Arda’yı büyülemişti. Selin, buluşma öncesi aynada kendini süzdü; mini elbise kalçalarını vurguluyor, topuklu ayakkabılar bacaklarını uzatıyordu. Bu gece özel olacak, diye düşündü, kalbi hızlandı.
Kapı zili çaldı. Selin, topuklarının tıkırtısıyla kapıya yürüdü, elbisenin eteği her adımda kalçalarını oynattı. Kapıyı açtı; Arda, gri bir gömlek ve kot pantolon içinde, elinde küçük bir çiçek buketi duruyordu. “Merhaba, Selin,” dedi, sesi derin, gözlerinde tebessüm. “Hoş geldin, Arda,” dedi Selin, gülümseyerek, kokusu – vanilya ve hafif misk – havaya karıştı. Çiçeği aldı, “Ne kadar tatlısın,” dedi, sesi ipeksi, Arda’yı içeri davet etti, koltuğa oturttu.
Selin, iki kadeh şarap doldururken, “Güngören’e sık gelir misin?” diye sordu, gözleri Arda’nın dudaklarında gezindi. Arda, gülümsedi; “Pek değil, ama seni duyunca… burası cazip oldu,” dedi, sesi içten. Selin, koltuğun kenarına oturdu, uyluğu Arda’ya değdi, sıcaklık tenine yayıldı. “Seni gördüğüm an… içimde bir kıvılcım hissettim,” dedi, sesi alçak, elbisenin askısı omzundan kaydı, dantel sutyen göründü. Arda, yutkundu; “Selin, sen… inanılmazsın,” dedi, gözleri göğüslerine kaydı, hemen kaçırdı. Selin, onun çekingenliğini hissetti; Seni rahatlatacağım, diye düşündü.
“Rahatla, Arda,” dedi, sesi ipeksi, parmakları Arda’nın gömleğine kaydı, bir düğmeyi çözdü, göğsünün kaslı hatları açığa çıktı. Arda, “Selin, bu… hızlı,” dedi, ama nefesi hızlanmıştı. Selin, gülümsedi; “Hızlı mı? Sadece seni hissetmek istiyorum,” dedi, dudakları Arda’nın kulağına yaklaştı, nefesi boynuna çarptı. Ayağa kalktı, mini elbisesi kalçalarında dans ediyordu. “Bu geceyi unutulmaz yapalım,” dedi, sesi yaramaz, elbisesini sıyırdı, dantel sutyen ve külot göründü, göğüsleri kabarık, uçları sertleşmişti.
Arda, dondu; “Selin, sen… muhteşemsin,” dedi, sesi çatallı. Selin, yanına oturdu, bacakları Arda’nınkilere dolandı, kalçaları uyluklarına sürtündü. Elini pantolonuna kaydırdı, fermuarın üstüne bastırdı, penisinin sertliğini hissetti, nabız gibi atıyordu. Fermuarı indirdi; penis karşısındaydı, sıcak, kalın, ucunda nem parlıyordu. “Arda, bu… sadece bizim için,” dedi, parmaklarını penise kaydırdı, yavaşça, her damarı hissetti. “Böyle mi hoşuna gidiyor?” dedi, gözleri Arda’nın gözlerinde, parmakları ritmik dans etti. Arda, inledi; “Selin, çıldıracağım,” dedi, elleri koltuğu sıktı.
Selin, diz çöktü; dudaklarını penise yaklaştırdı, önce narin, dudaklarının kenarıyla dokundu, tuzlu tat damağına yayıldı. Dilini uzattı, ucunda gezindi, her kıvrımı keşfetti. “Seni böyle tatmak… bağımlılık yapıyor,” dedi, sesi boğuk, dudakları penisi sardı, sıcaklık Arda’yı titretti. Dilini ustalıkla kullandı; ritmik, boğazına kadar aldı, penis ağzında nabız gibi atıyordu. Arda’nın inlemeleri odayı doldurdu, elleri Selin’in saçlarına dolandı.
Ama Selin durmadı; Arda’yı daha fazla istedi. Ayağa kalktı, elbisesini tamamen sıyırdı, dantel külot yere düştü, teni loş ışıkta parlıyordu. “Hadi… beni hisset,” dedi, Arda’nın koltuğuna oturdu, kalçaları uyluklarına sürtündü, penisini eline aldı, teninde kaydı. “Beni böyle mi istiyorsun?” dedi, kalçalarını ritmik hareket ettirdi. Arda, “Selin, lütfen…” dedi, elleri beline dolandı.
Selin, penisi yavaşça içine aldı; sıcaklık, sıkılık, her santimi hissetti, nefesi kesildi. “Arda, sen… inanılmazsın,” dedi, kalçalarını ritmik hareket ettirdi. Yatak odasına geçtiler, saten çarşaflarda dansları devam etti. Selin, Arda’nın üstünde, göğüsleri göğsüne değiyor, teni alev alevdi. “Hadi… bırak kendini,” dedi, Arda’nın spermleri sıcak bir akıntı gibi içine fışkırdı, bedeni titredi.
Doruktan sonra, Selin, Arda’nın göğsüne yattı; “Bu… sadece bir gece değil, değil mi?” dedi, sesi titrek. Arda, gülümsedi; “Seni unutamam,” dedi, parmakları saçlarında gezindi. Güngören’in gecesi, onların tutkusuna tanıklık etti.